Icon

YAŞLI KEDİ VE KÖPEKTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

YAŞLI KEDİ VE KÖPEKTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

YAŞLI KEDİ VE KÖPEKTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

 

Yüksek yerlerden atlamaları, hızlı koşmaları ve en küçük ayrıntıyı bile hemen fark etmeleri, dostlarımızın “üstün yetenekleri”nden bazılarıdır. Dostlarımızın yaşları ilerlediğinde bu tür hareketleri onlarda daha az görürüz. Onlar da insanlar gibi yaşlanırlar. Gözleri artık eskisi kadar iyi göremez, kulakları iyi duyamaz, kalpleri zayıflar ve hareketlilikleri azalır. Dostlarımızın yaşı ilerledikçe onlara daha fazla anlayış gösterip, onları çok fazla yormamamız gerekir.

 

Dostlarımızın ne zaman yaşlanmış sayıldıkları konusunda bir genelleme yapmak mümkün değildir. Bu durum, köpeklerde ırktan ırka göre değişir. Bir Danua köpeği 5 – 6 yaşındayken yaşlı olduğu bilinir. Küçük köpekler genelde daha uzun yaşarlar. Örneğini Cocker ve daha küçük köpekler ancak 10 – 12 yaşını doldurduklarında yaşlı sayılırlar. Büyük ırk köpeklerin erken ölmelerinin nedenleri; bağışıklık sistemlerinin küçük ırklardan daha zayıf olması, eklemlerin ve kalbin daha hızlı yorulmasıdır. Belirli bir yaşa ulaşan büyük ırk köpeklerle yorucu turlara çıkmadan önce bir veteriner hekime köpeğinizin eklemlerini ve kalbini kontrol ettirmenizde fayda vardır.

 

Yaşlı dostumuzun besin ihtiyacının da artık değiştiğini unutmamalısınız. Onlar için özel üretilen mamaları tercih etmeniz veya normal mamanın miktarını azaltmanız gerekir. Çünkü az hareket ettikleri için daha az kaloriye ihtiyaçları vardır. Dostlarımızın da insanlar gibi formda kalmaları önemli bir sağlık faktörüdür. Az hareket eden kedi eve köpek şişmanlar ve yaştan ziyade şişmanlıkla ilgili sağlık sorunları meydana gelebilir. Köpekle günde bir kere uzun bir yürüyüş yapmaktansa, günde birkaç kere kısa aralıklarla onunla dışarı çıkmanız çok daha faydalıdır. Kediyle de günde bir kere oyun oynamak yerine bu zaman dilimini birkaç kere 15’er dakikaya bölmeniz daha doğru olur.

 

Yaşlı Dostlarımızın Vücutlarının Değişmesi Normal!

 

Dostlarımız yaşamlarının son dönemlerine girdiklerinde birtakım fiziksel ve metabolik değişimlere uğrarlar. Yaşları ilerledikçe görme, işitme, koku ve tat alma duyuları azalır. Bu azalmadan dolayı davranış değişiklikleri de meydana gelebilir. Örneğin, birçok yaşlı dostumuzun duyuları azaldığında çevredeki değişiklikleri eskisi kadar hızla kavrayamaz ve dolayısıyla korkmaya başlar. Köpeklerde bu durum sahibi yokken daha da belirginleşir. Bu nedenle yaşlı köpeklerde yaygın görülen bir davranış değişikliği, sahibinden ayrılma korkusudur. Tek başına bırakıldığında eşyaya zarar verir, havlar, ağlar ve tuvalet ihtiyacını evde herhangi bir yerde giderebilir. Yaştan dolayı ayrılma korkusu gösteren köpeğinizi rahatlatmalı ve genç köpek gibi bu konuda eğitmelisiniz.

 

Kedi ve köpeklerin bazıları yaşlandıklarında yüksek sesten ürkmeye başlayabilirler. Daha az duydukları için bunu aslında tersi olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak öyle değildir. Yüksek ve ani sesler dostunuz için daima bir stres faktörüdür. Fakat bu stresle artık eskisi kadar kolay başa çıkamayabilir. İşitme ve koku alma duyularının azalması yaşlı kedilerde çok sık görülür. Çağırdığınızda artık gelmiyorlarsa onlara kızmamanız gerekir. Mamayı hafifçe ısıtıp kokuları belirginleştirerek onların mama yemelerini sağlayabilirsiniz.

 

Dostlarımız yaşlandıkça metabolizmaları daha yavaş çalışır, dokularının su oranı azalır ve bağışıklık sistemi zayıflar. Kas ve kemik miktarları azalır, eklemlerde arterit görülebilir. Kalp hastalıkları, kanser, endokrin, böbrek ve karaciğer hastalıklarının riski de yükselir. Aslında bu durum tıpkı insanlarda görüldüğü gibidir. Yaşlı dostlarımızda tek bir rahatsızlık nadir görülür. Genelde vücudundaki değişimlerinden dolayı aynı anda birkaç organın gerektiği kadar çalışmamaları durumu ortaya çıkar. Bunun sonucunda herhangi bir fiziksel ağrı veya rahatsızlık, duyuların azalmasındaki gibi, korku, agresiflik ve dokunulmasından kaçmak gibi davranış değişikliklerine neden olabilir. Örneğin, yaşlılıktan dolayı idrar yollarının tam çalışamaması sonucunda dostumuzun idrarını iyice kontrol edememesi, çok sık yapması veya rahat yapamaması gibi durumlar görülür. O zaman ihtiyacını evin herhangi bir yerinde giderebilir. Bu, özellikle yaşlı kedilerde yaygın görülür. Başka bir örnekte; endokrin bozuklukları görüldüğü takdirde hormonlar fazla veya az salgılanır. Bu durum halsizlik, agresiflik ve depresyon gibi durumlara sebep olabilir.

 

Bu nedenle, yaşlı dostunuzda bir davranış değişikliği fark ettiğinizde “e artık bu yaşlandı ve huysuzlaştı” deyip geçmemelisiniz. Herhangi bir davranış değişikliği söz konusu olduğunda, bir veteriner hekime fiziksel bir sorunun olup olmadığını kontrol ettirmeniz gerekir.

 

Bütün organlar gibi beyin de bir değişime uğrar ve kognitif algılamada bir azalma görülür. Kognitif davranışlar gözle görülebilen değişiklikler değildir. Onlar daha çok aklın, bilme ve idrak etme kabiliyeti ile ilgilidir. Örneğin, hafıza, öğrenme, boyutsal algılayış ve aile fertlerini tanımak gibi durumlardır. California Üniversitesi’nin 139 köpek üzerinde yaptığı bir araştırma sonucunda 11 – 16 yaş arasındaki köpeklerin, kısırlaştırılmış erkek ve dişi arasında bir fark olmaksızın, %62’si bu sendromu gösterdikleri ve yaşları ilerledikçe bu durumun ağırlaştığı tespit edildi.

 

Kognitif algılamanın anormal çalışması sonucunda oluşan davranış değişiklikleri yaşlı kedilerin çoğunda da görülür. Köpeklerde bu durum genelde sekiz yaşlarında görülmeye başlar ve halk arasında “yaşlı köpek sendromu” veya “ihtiyarlık” olarak geçer. Kedilerde ise bu daha ileri bir yaşta, bazılarında 7 – 10 yaş arasında olmakla birlikte genelde 12 yaş ve üstünde başlar.

 

Herhangi fiziksel bir rahatsızlık meydana gelmeden bu sendromun var olup olmadığı şu beş farklı durumdan birinin görülmesiyle tespit edilir:

 

  1. Çevreye uyma veya alışma yeteneğinin kaybı
  2. Aile fertlerine karşı azalmış tepkiler
  3. Ev terbiyesi olan hayvanın evi pisletmesi
  4. Uyku ve uyanık olma sürelerindeki düzen değişiklikleri
  5. Hareketliliğin azalması

 

Geceleri uyuyamayan, evin içerisinde dolaşan ve beklide ağlayan yaşlı dostumuz bu sendromun tipik bir belirtisini gösteriyor. Onun mama ve oyun saatlerini değiştirerek belki yardımcı olabilirsiniz.

 

Yukarıdakilerin hiçbiri henüz görülmeden veteriner hekiminiz ile yaşlılık sorunlarını tartışmanızda fayda var. Her dostumuzun durumuna ve yaşına göre farklı önlemler alınır veya tedaviler uygulanabilir. Yaşlılık bir hastalık değildir, ama bir takım hastalıklar yaşlılıkla başlar. Erken teşhis konulduğunda genelde tedavi edilemezse de en azından kontrol altına alınabilir. “Kognitif desoryentasyon sendromu’da öyledir. Tedavi edilemezken ilaçlarla ilerlemesi yavaşlatılabilir. Bu nedenle, belli bir yaştan itibaren yıllık hatta altı aylık periyotlarda detaylı bir muayene yaptırmak, kan ve kimyasal değerlerini kontrol ettirmek hastalıklara erken teşhis konulması açısından önemlidir. Anestezi gerektiren bir durum öncesinde aslında bu tür laboratuar testleri daima yapılmalıdır, ancak yaşlı dostlarımızda bu daha önemlidir. Birtakım anestezikler yaşlı dostlarımızda kullanılamazken veteriner hekiminiz laboratuar sonuçlarına göre anestezik konusunda doğru seçimi ve doz ayarını yapacaktır.

 

Veteriner hakiminiz muayene sırasında dostunuzun dişlerini de inceleyecektir. Çünkü bütün dostlarımızın dişleri yaşlandıkça kötüleşir. Özellikle kediler ve küçük ırk köpeklerde bu yaygın görülür. Dişlerdeki bir sorun sadece rahatsızlık vermez, dostunuzun ölümüne de sebep olabilir. Yani, yaşlı dostunuzun artık sıkça bir veteriner hekim tarafından kontrolden geçmesi onun yaşamını önemli bir süre daha uzatabilir.